10 Haziran 2009 Çarşamba

Çıtırdak Çereze Sosyoloji Falı

Sahip olduğun popülaritenin son günlerde yavaş yavaş düşmeye başladığının sen de farkındasın, değil mi? Etraftaki çıtır hatunlara gösterilen ilgiyi, bazen içten içe kıskanıyor, zaman zamansa bu kıskançlığı gizleyemeyecek kadar kaybediyorsun kendini.

O küçük beyninle düşünmeye çabalayıp, bunun nedenlerini kendince anlayabildeysen, tam şu an boxerımı indirip seni taşşaklarımla alkışlamak istiyorum.

Ki eminim, düşünmeye çabalasan bile anlayamadın henüz, kafayı yemek üzeresin bu yüzden, sayende taşşaklarım bir süre daha rahat rahat yayılmaya devam edecek.

Son sınıfa gelmişsin, daha çok zaman vardı senin için düne kadar, kampüste geçirdiğin üç dört yıl boyunca belki de hiç ilişkin oldu, ya da ne kadar dikkat çekici tip varsa sıradan geçirdin, geçilenin kendin olduğunu farketmeden.

İster laf olsun diye, isterse düzgün ya da ciddi olarak nitelendirdiğin her insan ilişkisi türü, senin için kalıcı olamadı. Hayvanlaştın. Ya da pek az erkek senden "evet" duyabildi, ki onlarsa fiyaskon oldu senin, değer görmedin, bilmedin.

Saçma sapan takıntıların yüzünden sana her gelene korkularından bahsettin, arada bir "deneyelim" dedin, bazen adamın giydiği dar pantalon bazende mor sweet engelledi kendini gelene bırakmaya. Saçı uzundu kiminin, kiminin ki ise kısa... Uzun saçlıya vermeliydin, farklıydı ya... Yüzeyselliğini kendine itiraf edemediğin gibi, kaçışlarını "arkadaş kalalım" gibi basma kalıp önermelerle kapatmaya çalıştın. Çünkü, senin için zaman limitsiz bir krediydi, karşılığı olmadan harcadın. Her gelenden daha iyisi mutlaka gelecek, ve sen son gelen, en mükemmelini alıp keyfine bakacaksın, değil mi? Hadi oradan götüm. Son gelecek olanda bekle sen en mükemmeli olmasını...

Yaşlanıyorsun, ve popülariten günden güne eriyor, boğmaya başladın suratını görmüyor musun kozmetik ürünlerine, bu kaygı neden? Evet, bozulmaya başlayan cildin kaygılandırıyor seni, hele şu basenlerinde ki günden güne artan genişlemeye ne demeli? Bir de portakal kabukları var elbette kabusun olan. Sadece iç seslerin haykırabiliyor bunu, ama sen dillendiremiyorsun bile. Yavaş yavaş gerçekler ufacık beyninde yeşillenmeye başlayacak.. Daha dur, bu henüz bir başlangıç...

Yaşın 22-23 olup, mezuniyet çanları çalmaya başladığında farkına varıyorsun yediğin bokun, verilen zamanın limitsiz bir kredi olmadığını anlıyorsun, kampüsün en bakılası adamlarının penisi kalkmıyor artık sana, ve sen uzaktan uzaktan iç çekiyorsun. Acınası haldesin, en yakışıklısı, en karakterlisi bile burun kıvırdığın tiplerdi vakti zamanında, ya şimdi?

Şimdiyi hiç açma mı dedin? Korkak!

Düzgün ya da ciddi bir ilişki istiyorsun öyle mi? Aşk mı istiyorsun? Aşk ne biliyor musun peki? Hah! Senin farkın ne?

Tam bulduğunu düşündüğün an, adam içine aldığın 101. penis olduğunu öğrenip kaybediyor ciddiyetini, sonra veriyor ayarı değil mi? Ya da arkadaşım diyerek anlattığın onlarcasının sana bir ara gönlü kaymasına rağmen, arkadaş kalabildiğinizi övürenerek anlatıyorsun.. Yanında tutup, ne çok yaklaş ne de uzağa git davranışıyla ego pompalıyorsun kişiliksiz bedenine. Beklesin garipler, bir sen zekisin, bir sen varsın o yüce bencilliğinle.

Kadınsın ve de aşağılık, şempanzeden farkın yok ayrıca, elinle bir başka dalı yakalamadan bırakmıyorsun kuyruğunu... Hep yedekle, hep yedekle, nereye kadar? Sen şöyle dur bakalım, ben birileriyle daha tanışayım, gezeyim, tozayım, tepişeyim, hangisi iyi gezdirip tozdurursa, hangisinin ki büyükse ve sabahlara kadar yorulmadan düdüklüyorsa, ya da hangisinin daha yetenekli, entelektüel olduğunu test edeyim.. Öyle mi? Oldu !!!

Bunu yaptın hep, şimdi ise bok gibi hissediyorsun. Koca bulamıyorsun değil mi? Arkandan kız kurusu ya da yollu mu diyorlar? Vah vah..! Zaman limitsizdi hani?, en mükemmelini bulacaktın, ne oldu? Armut seçer gibi erkek seçmek bir oyundu ya!, dört kız bir araya gelip kendinizce yaptığınız cinlikleri, sahtelikleri dedikodu malzemesi yapardınız? Erkeklerin aptal sizlerinse çok kurnaz olduğunu düşünürdünüz, değil mi? Şimdi ise yollusun ya da kız kurusu, ne fark eder? Ama apaçık bir şekilde yalnızsın, olsa olsa et olur senden, arada bir içine girilen... Saplantıların yüzünden bu haldesin. Yaşamayı ve sevmeyi bilmediğin yanılsamasıyla kendini avutmaya devam et, anlatılanların ayrımına vardığın gün artık çok geç olacak...

Zaman limitsizdi, ve sen tükettin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bir kere daha düşün... getto düşünürüne yorum yapmak istediğine emin misin?